İpek Yolu
İpek değerli bir kumaş olup ilk defa Çin' de bulunmuş ve dokunmaya başlanmıştır ülkemizdede başta Bursa ve birçok ilimizde ipek kumaşı üretimi önemli bir ekonomik faaliyet sayılır.
İpek yolu'nun başlangıcı çok eskilere dayanır. İki büyük uygarlık olan Çin ve Roma İmparatorluğu'nu birbirine bağlayan bir yol olarak ortaya çıkmıştır. Bu bağ yoluyla iki devlet arasında hem mal hem de fikir alışverişi yapılabiliyordu. Doğuya yün, altın ve gümüş; batıya da ipek gönderiliyordu.
Doğa koşulları kara yolculuğu için elverişli değildi. Özellikle ipek yolunun geçtiği bölgedeki çöller, kervanların yolculuklarını daha da güçleştiriyordu. Kervanlar neredeyse kaplumbağa hızında yol alabiliyordu bu bölgede. Yazları, çöller geçilirken hep geceleri yolculuk yapılırdı. Asya çöllerinin korkunç sıcağı ölümcüldü. Çölde çıkan kum fırtınaları kervanların durmasına neden olurdu.
Şiddetli bir kum fırtınasıyla karşılaşan kervan bu felaketi atlatabilirse kendini şanslı sayardı. Eğer kışın kar üzerinde yolculuk etmek gerekiyorsa kar körlüğü de bir başka tehlikeydi. Tüccarların geçtiği yolda yaşanan tehlikeler yalnızca doğal tehlikeler değildi. Yol üzerinde pusuya yatmış hırsızlar, yağmacılar, çapulcu çeteleri her zaman vardı. İpek, değerli taşlar, baharat, tütsüler, porselenler kervanların taşıdığı mallardandı. İpek yolu adı bu ticaret yoluna 1870 yılında verildi.
Tarihi yola bu adı kazandıran da Ferdinand von Richtofen (Ferdinant van Riştofin) adlı bir Alman coğrafyacıdır.
Yol, pek çok açıdan çeşitli bölgelere yansıtılmıştır. Bunlar politik ve ekonomik ayrımlardır. Orta Asyalı tüccarlar ile malları ya takas eder ya da satın alırlardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder